** بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ**
اَرَءَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ Okunuşu: E raeytellezî yukezzibu bid dîn. Anlamı: Dini yalanlayanı gördün mü?
فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ Okunuşu: Fe zâlikellezî yedu'ul yetîm. Anlamı: İşte o, yetimi itip kakar. (Yetim)
وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ Okunuşu: Ve lâ yehuddu alâ taâmil miskîn. Anlamı: Yoksulu doyurmaya teşvik etmez. (Yoksul)
فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ Okunuşu: Fe veylun lil musallîn. Anlamı: Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki... (Namaz)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ Okunuşu: Ellezîne hum an salâtihim sâhûn. Anlamı: Onlar namazlarından gafildirler. (Gaflet)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَاؤُ۫نَۙ Okunuşu: Ellezîne hum yurâûn. Anlamı: Onlar gösteriş yaparlar. (Gösteriş)
وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ Okunuşu: Ve yemneûnel mâûn. Anlamı: Ve (onlar) en ufak bir yardımı (zekatı) esirgerler. (Zekat)